sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

. . . durumumuz, Mağara Arkadaşlarının durumuna -son derece- benzemektedir. . .

. . . durumumuz, Mağara Arkadaşlarının durumuna -son derece- benzemektedir. . .
05.02.2022
0
A+
A-

Göklerdeki ve yerdeki her şeyin kendisine ait olduğu, gökte ya da yeryüzünde hiçbir şeyin kendisini aciz bırakamadığı Allah’a hamdolsun.O, bir şeyi dilediğinde ona sadece  “Ol” der, o da hemen oluverir.

Salat ve selam, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiş Hz. Muhammed (s.a.v.), Ehl-i Beyt’ine, ashabına ve müminlerin üzerine olsun. . .inşaRahman

Buhari ve Müslim de geçen bir hadiste Abdullah İbn. Ömer r.a. rivayetle; Rasûlullah s.a.v. ‘den Mağara Arkadaşlarını dinlediğini anlatıyor:
“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine: “Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan hiçbir şey kurtaramaz”, dediler.

Kur'an Dinle

İçlerinden biri söze başlayarak:  “Allah’ım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Bir gün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım. Onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkına ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde bütün gece şafak atana kadar başlarında uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler. Rabbim! Şayet ben bunu senin rızanı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al!” diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı: “Allah’ım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona yüz yirmi altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman bana dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme!”. En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım. Verdiğim altınları da geri almadım. Allah’ım! Eğer ben bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır”, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da: Allah’ım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Bir gün bu adam çıkageldi. Bana: “Ey Allah’ın kulu, ücretimi ver” dedi. Ben de ona: “Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi” dedim. Adamcağız: “Ey Allah’ın kulu benimle alay etme, deyince. . .Seninle alay etmiyorum” diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü. “Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar” diye yalvardı.

Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı, onlar da çıkıp gittiler. . .

Sesli Makale

Bu üç arkadaş, ümitsizliğe kapıldılar mı? Hayır, aksine kayanın ve mağaranın bir Rab’bi olduğunu hatırladılar. O’nun sonsuz gücünü, tüm kainat hakkındaki ve kendi üzerlerindeki planını hatırladılar. O, her şeyin Rab’bi ve mutlak güç sahibi olan Allah azze ve celle idi. Kalplerinde sadece Allah cc.’nin kendilerini kurtaracağı inanç ile yalvararak, boyun eğerek, diz çökerek O’na yöneldiler. Oysa Allah azze ve celle onların durumunu bilmiyor muydu? Elbette ki biliyordu! Dikkat ettiyseniz ne zaman hepsinin kalbi yalnızca Allah cc. iman ve yakınlık ile doldu; o zaman Allah’ın izni ile kaya yavaş yavaş hareket etti ve oradan sağ sağlım çıktılar. . .

İşte şuan bizde, mağaranın ağzına bir kayanın düştüğü ve hepimizin içeride olduğu benzer bir durumu yaşıyoruz. O halde, niçin mağara arkadaşlarının yaptığı gibi yapmıyor ve bulunduğumuz durumdan bizi kurtaracak olana samimi bir şekilde yönelmiyoruz? Çıkış yolumuz belli; Kur’anın bize işaret ettiğine uygun olarak ve Rasülü’nün göstermiş olduğu şekilde yürümektir. O zaman yağmurun kuru toprağı dinefislerimiz değişecek, kalpler makbul iman ile dolup vücudumuzun her yerine yayılacak ve böylelikle Allah azze ve cellenin rızasını elde edeceğiz. Ama unutmayalım ne zaman geride tek bir kişi kalmaksızın yakinen yöneldiğimizde kaya aralanacaktır.

Tegabun 8. : Artık Allah’a, Peygamberi’ne ve indiğimiz nura (Kur’an’a) iman edin.

Velhamdülillahirabbilalemin

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.