DİN GÜNÜNÜN SAHİBİ DERKEN NE ANLAMALIYIZ?

BİSMİLLAHİRAHMANİRAHİM

Hamd alemlerin rabbi olan ALLAH (c.c.) mahsustur.salat ve selam Hz.Muhammed (sav), aline, ashabına ve bütün müminlerin üzerine olsun.

ALLAH(c.c.) ‘un isim ve sıfatlarının kulun hayatında yansımaları olduğu açık bir gerçektir. Hiç bir manası olmayan sadece lafızla telafuz edilen isim ve sıfatlar değil kulun  ömrü boyunca anlamaya çalışacağı gene manasını bitiremeyeceği anlayışıyla ALLAH(c.c.) ‘un isim ve sıfatlarına karşı saygılı bir yapıya sahip olmalıdır. Günde ortalama Fatiha süresini namazlarda 40 sefer okuyoruz ve günlük hayatımızdada sürekli dilimizi Fatiha ile ıslak tutuyoruz.MALİKİ YEVMİDDİN(din gününün sahibidir) ayetini de doğal olarak namazda ve günlük hayatımızda aynı sıklıkla okuyoruz. Biz de oluşan yansıması ayetin öğretisi ne olmalı bunun üzerinde açıklama gayretinde bulunacaz. inşallah

Melik: me-le-ke fiilinden gelir. malik ve sahip olmak demektir. kelime hem bir şeye sahip  olmayı, hem de kuvvetli olmayı çağrıştırır sahip ve malik  anlamında melik, malik kelimeleri kullanılır. Din gününün maliki ise ahiret gününün sahibi, hükümdarı, tasarruf sahibi diyebiliriz.

Allah’ın (c.c.) Rahman (Esirgeyen) ve Rahim (Bağışlayan) olduğu söylendikten sonra hemen O’nun Din (Hesap) Günü’nün sahibi olduğu belirtiliyor. Bu şekilde esirgeyicilik ve bağışlayıcılık özellikleri hiç kimsenin, O’nun Kıyamet Günü’nde gelmiş ve geçmiş bütün insanları toplayacağı ve herkesten yaptıklarının hesabını soracağı gerçeğini unutmasına neden olmayacaktır. Bu nedenle bir Müslüman, Allah’ın sadece merhametli değil, aynı zamanda adil olduğu gerçeğini de hiç bir zaman unutmamalıdır. Bununla birlikte Allah, dilediğini bağışlama ve dilediğini cezalandırma yetkisine sahiptir. Çünkü O’nun her şeye gücü yeter. Bu nedenle akıbetimizi iyi veya kötü kılma yetkisinin O’nun elinde olduğu konusunda kesin bir inanca sahip olmalıyız.(mevdudi Fatiha tefsiri)

ALLAH(cc) adil olduğunu bu ayetten anlamaya çağırıyor. Bu konuya dönük Kur’an da pek çok ayet vardır.

kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür.

Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür.  (zilzal7,8)

Zerre karınca küçüklüğünde, güneşli günde gözüken toz tanesi kadarda olsa hayır ve şer den dolayı kullarını bundan ALLAH(cc) hesaba çekecektir.

Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz. (enbiya 47)

(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: “Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp-döküyor?” Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.(kehf 49)

Din gününün sahibi olan ALLAH(c.c.)  kullarını hesaba çekerken ki adilliği kula yaptığı davranışlarda daha titiz olmaya daha hassas olmaya yönlendirir. kulun değersiz gördüğü göz ardı ettiği davranışlarıda dahi hesab verirken önüne konacağını unutmamalı, din gününün sahibinin ayeti bu yönde kulun hayatına yansıması olabilir.

Başka yönüyle de din gününün sahibi ALLAH (c.c.) ahiretdeki hakimiyeti anlaşılınca kulda korku oluşur. Öyle hakimiyet ki önüne geçilemeyen bütün insanların boyun eğdiği ve aciz kaldığı  bir ototrite. Bu hakimiyetin tablolarından ALLAH(c.c.) Kur’an da bahsetmektedir.

Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman’ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.

İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir dönüş yolu edinsin. (nebe 38,39)

Öyle bir hakimiyet ki kimse konuşamıyor. cinler, insanlar tamamı orada ama konuşamıyorlar. ancak izin verilen konuşuyor. subhanALLAH nasıl bir otorite nasıl bir korku bir düşününce korkunun ne seviyede olduğu hakkında fikir oluşuyor. nerden oluştu bu korku ALLAH (c.c.) hakimiyet ve azametinden

İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir?(bakara 255)

O gün; hiç bir tarafa sapmadan o davetçiye uyacaklardır. Sesler, Rahman’ ın heybetinden kısılmıştır ve sen; fısıltıdan başka bir şey işitmezsin.(taha 108)

Bu korku kulu ALLAH(c.c.) karşı daha saygılı olmaya vesile olacak korkudur. İşte din gününü sahibinin kulun hayatına yansıyacağı bir yönü de o hakimiyeti hissedip anlayınca ALLAH (c.c.) karşı daha takvalı olmaktır.

Din gününün sahibinden ALLAH(c.c.) adilliği ve hakimiyetinden oluşan bilgiler aynı zaman da kulun ahirete inancının artmasına vesile olur. Bir gün dünya hayatının bitip hesap vereceğini iyi bir şekilde kavrar. Gözünü ve gönlünü dünyaya değil  ahirete döndürür.

İşte böyle veya benzeri ALLAH(c.c.) isim, sıfat ve ayetlerine bakmamız bize fayda sağlayacak. Yoksa sadece lafız olarak okuduğumuzda kalp, amellere bir değişiklik meydana gelmediği aşikar bir şekilde ortadadır.

Rabbim isim, sıfat, fiil ve ayetlerini hayatımıza olumlu yönde yansıyan kullarından eylesin. amin

Tevfık ALLAH(c.c.) ‘dandır.                                                        Selam aleykum

ELHAMDULİLLAHİ RABBİLALEMİN