Cahiliyeden uzak dur
BİSMİLLAHİ RAHMANİRAHİM
Âlemlerin Rabbine hamd ü sena; O’nun örnek kulu, sevgili resulü Hz. Muhammed Mustafa’ya Aline ve Ashabına selât ü selâm olsun
ALLAH(c.c.) insanlara kitap ve peygamber göndermesi en büyük nimetlerin başında gelmektedir. Bu nimetlerin ALLAH(c.c.) lütfundan ve kereminden olduğunda şüphe yoktur.
“Andolsun ki Allah, Mü’minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.”(Al-i İmran 164)
İnsanların doğru istikamet üzere hayatlarını devam ettirmeleri, gerçek manada insan vasfını kazanabilmeleri ALLAH(c.c.) bu nimetlerinden layıkıyla istifade etmekle mümkündür.
“Rahman (olan Allah)
Kur’an’ı öğretti.
İnsanı yarattı.” (rahman1,2,3)
Bu, “Rahman” olan Allah’ın insana yönelik merhametinin somut göstergesi olan en büyük nimettir. Kur’an yanı. O, şu evrenin tüm yasalarının özenli ve eksiksiz bir tercüman; göklerin ve yerin sistemidir. İnsanlar bu kitaba sarılınca evrenin yasal sistemi ile bağ kurarlar; inançlarını, düşüncelerini, değer yargılarını, sosyal sistemlerini, davranışlarını varlık aleminin dayanağı olan değişmez temel üzerine oturturlar. Bu durum onlara huzur, güven, evrensel yasalarla aralarında anlayış ortaklığı ve iletişim kurma imkânı sağlar
Bundan dolayıdır ki, Kur’an öğretme nimeti, insanı yaratma nimetinden önce anılmıştır, Çünkü bu canlının insan olma anlamı bu nimet sayesinde gerçekleşebilir. (Seyyid Kutub)
Kur’an ve sünnet doğrultusunda yaşamamak yani bu nimetlerden istifade etmek suretiyle iman sahibi fert ve topluluklar oluşur. ALLAH(cc) insanlara imanı emrettiği gibi emirleri bu kadar değildir ayrıca iman üzere ölmeyi de emretmekte veya istemektedir.
Ey iman edenler, Allah’tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin. (Al-i İmran 102)
İslam tarihinde ve yakın çevrede karşılaşılacak bir durumda basta iman ve istikamet sahibi olduktan sonra iman ve istikameti kaybetme durumu. bu konuyu her ferd iyi anlamalı ,tabi birçok etken ve sebep olmakla beraber hepsine değinmemiz mümkün değil.değineceğimiz imamdan sonra cahiliye ve cahiliyedeki alışkanlıkları özleme arzusudur. cahiliye yaşantısı nefse hoş gelen suni zevk ve lezzetleri vardır.imanla bu davranışlardan bağını koparanlar zamanla küçük küçük de olsa bu davranışlarla iştigal etmesi ,kalbinde sönmek üzereyken veya kökü kurumuşken tekrar cahiliye ateşinin tutuşmasına veya kökü kurumuşken cansuyu dökerek yeşermesine sebeb olmaktadır.iman etmek kadar hatta ondan daha zor bir mesele imanı muhafaza etmektir. Müslüman olarak ölebilme adına İslam, iman, istikamet nimetlerinin kıymeti bilmek, cahiliye ve cahiliye ürünü amellerden etmek nefret zaruridir. cahiliyeyi arzulamak şöyle dursun ALLAH(cc) cahiliye karşı duruş olarak müminlere örnek olarak ;
İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır. Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki: “Biz, sizlerden ve Allah’ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık) tanımayıp-inkar ettik. Sizinle aramızda, siz Allah’a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir(müntehine 4)
Osmanlının çöküş diye adlandırılan döneminin tarih kitaplarında incelediğimizde batı cahiliyesine meyilli açıkça görünmektedir. Çöküşün en önemli sebebi olarak karşımıza çıkmakta bir fert İslam’dan önceki yaşantısında film, dizi ,moda, futbol, İslam’ın caiz görmediği sosyal yaşantısı gibi cahiliye ürünü olan davranış ve alışkanlıkları olabilir.artık vahiy doğrultusundaki yaşantısı kişiyi cahiliyeden uzaklaştırdığı gibi cahiliye ürünü bu davranışlardan da alıkoyar. cahiliye ürünü bu davranışlarla tekrar yöneliş kişinin zayıflamasına ve bu zayıflama ayağının kaymasına sebep olur.
İsrailoğullarını ALLAH(c.c.) firavunun zulmünden kurtarıp bununla beraber sayısız nimetler bahşetti. ALLAH(c.c.) bu nimetlerine rağmen onlar c firavun dönemindeki cahiliye uygulamalarını özlüyorlardı. örneğin; yemek konusu ALLAH(cc) bıldırcın eti, kudret helvası yiyecek olarak verirken onlar ise ;
Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve soğan çıkarsın.” (O zaman Musa:) “Hayırlı olanı, şu değersiz, şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz?(bakara 61)
israiloğulları ALLAH(cc) kendilerine peygamber göndermeden evvel yedikleri yiyeceklerdi istedikleri.Cahiliye toplumunda yaşayan müminler bedenleriyle topluma karışıp,kalpleri ve amelleriyle ayrılma zaruretini asla unutmamalı,bu Müslümanlığının sıhhati için elzemdir.
Hz. Ömer r.a: İslam’la cahiliyeyi bilmeyenler türeyince, İslam’ın düğümleri teker teker çözülür.
Onlar hâlâ cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir?(maide 50)
Hamd alemlerin rabbi olan ALLAH(cc)’a mahsustur
Tevfik ALLAH(cc) tandır Selamun Aleykum