ASHAB-I  YEMİN İLE ASHAB-I ŞİMAL ARASINDAKİ FARK

BİSMİLLAHİRRAHİM

Rahimlerde insanı dilediği gibi şekillendiren, insanın belini doğrultan, gökten su indiren topraktaki tohumu çatlatanı insana kalemle yazmayı ve beyanı öğreten kendisinden başka ilah ve Rab olmayan Allah azze ve celle’ye sonsuz hamdü senalar olsun.

Alemlere rahmet ve uyarıcı olarak gönderilen, kendisine tabi olmadıkça kurtuluşun mümkün olmadığı önderimiz rehberimiz Hz. Muhammed s.a.v’e salat ve selam olsun. O’nun ehli beytine, ashabına ve tüm mümin kullarada selam olsun.

Şu kısacık dünya hayatında insan nefesi sayılı günleri isse sınırlıdır. İnsan doğal bir yaşama arzusu, sınırsız beklentiler ve sonu gelmeyen ihtiyaçlarla dolu bir varlıktır. Fakat ölüm onu yakalayacaktır. Ölecek ve uçsuz bucaksız hayellerini burada bırakacaktır.

Dünya hayatında konumu, makamı, mevlası ne olursa olsun, ahiretteki iki sınıftan birine dahil olacaktır. Hangi sınıfa dahil olacağını ise inancı ve yaşadığı hayat belirleyecektir.

Bu iki sınıftan birincisi ashab-u yemin diğeri ise ashab-ı şimal. Bu iki ashabın durumu birbirinden oldukça farklıdır.  Kur’anı Kerim’de bu iki zümrenin durumları şu şekilde bildirilmektedir.

‘’Ashab-ı Yemin ne kutludur o ashab-ı yemin

Yüklü dalları bükülmüş kiraz ağaçları

Üst üste dizili, meyveleri sarkmış muz ağaçları

Yayılıp uzanmış gölgeler, durmaksızın akan sular

Ve daha birçok meyveler arasında

Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan

Yükseklere kurulmuş döşekler

Gerçek şuki biz onları yeni bir inşa ile yarattık

Onları hep bakireler olarak kıldık

Eşlerine sevgiyle tutkun ve yaşıt

Ashab-ı yemin olanlar içindir’’ (Vakia Suresi 27-38 Ayetler)

Ashab-ı yemin; kıyamet gününde amel defterleri sağ taraflarından verilecek olan mutlu kimselerdir. Bu ashaba ashab-ı meymene de denir. Vakia 8. Ayette bu isimle zikredilmişlerdir. Meymene; sağ kol, sağ taraf, uğur ve bereket manalarına gelir. Sağ taraf meclislerde saygı ve hürmet mevkii olduğuna göre ‘’ashab-ı meymene’’ hürmet makamında bulunan yüksek şeref sahipleri demek olur.

Allah’ın hoşnutluğa uygun olan hayat tarzları dolayısıyla hesap gününde kitapları, yani amel defterleri sağ taraflarından verilecek olanlardır. Amelleri hayırdan başka bir bir şey değildir. İyilik sever ve Allah’a itaatkar kimselerdir.

Ashab-ı Meymene insanları hürriyete kavuşturmak için çalışırlar. Kur’anı ve onun nizamını tavsiye eder. Ahirette mutlu olacak kimseler bunlardır. (Şamil İslam)

Cennetle tükenmeyen, yasaklanmayan devşirilmesi kolay insana zahmet vermeyen bol meyveler, insanın hoşuna giden rahatlık veren gölgeler, yüksek döşekler ve daha fazlası ashabı yemin içindir. Yine onlar için eşleri yeni bir yaratılışla yaratılacak bakireler olarak e eşleriyle aynı yaşıtta.

Birde ashabı Şimal’e bakalım onların ahiretteki durumu nasılmış?

Vakia Suresi 41. Ve 52. Ayetler

‘’Ashabı Şimal ne mutsuzdur o ashabı Şimal

Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,

Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler.

O ne serindir nede ferahlatıcı

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı. Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı. Ve derlerdiki; ‘’Biz öldüğümüz toprak ve kemik olduğumuzda mı gerçekten bizmi diriltilecekmişiz?

Önceden gelip geçen atalarımızda mı?

Deki şüphesiz öncekiler de ve sonrakiler de bilinen bir günün belli vaktinda mutlaka toplanacaklardır. Sonra siz ey sapık olan yalanlayıcılar Şüphesiz zakkun olan bir ağaçtan yiyeceksiniz.’’

Ashabı Şimal uğursuz bedbaht kimselerdir. Ayetlerin ifade ettiğine göre ashabı şimal Allah’ı ve ahiret gününü inkar eden, zevk ve sefalarına düşkün olan kimselerdir. Kıyamet gününde amel defterleri sol taraflarından verilir. Bunlara ashabı me’eme’de denir. Bunların ahirettki durumları Beled 19. Ayetinde Rabbimiz şöyle bildirmiştir. ‘’Üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacaktır.’’

Bunların kendilerinede başkalarına da faydaları yoktur. ‘’Böylece karınlarınızı ondan (zakkumdan) dolduracaksınız. Onun üzerine de olabildiğine kaynar sudan içeceksiniz. İşte bu onların din günündeki konukluğudur. (Vakia 53-56)

Bir tarafta nimetler içinde zikredilen ashabı yemin bir tarafta da hücrelere işleyen sıcaklık, kaynar su, karınları doldurulan zakkum ile azap gören ashabı şimal var. Bir hadisi şerifte Rasulullah s.a.v şöyle buyurmaktadır: ‘’Zakkum ağacından yeryüzüne bir damla düşse dünya halkı acılara gömülürdü. Ondan başka yiyeceği olmayanların halini düşünün! (İbn Mace, Müsned)

Bir tarafta rahatlık güzel rızık, nimetlerle donatılmış cennet… diğer tarafta çılgınca yanan ateş…

Aradaki farkı iyi düşün. Ashabı yemin’den mi olmak istersin yoksa ashabı şimal’denmi?

Ey Rabbimiz bizlere dünyada da iyilik ve güzellik ver, Ahirette de iyilik ve güzellik ver. Ve bizi ateş aszabından koru. (AMİN)