Allah Teala’ya itaatin fazileti

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

  Hamd Alemleri yoktan var eden ve idare eden kayıtsız şartsız hâkimiyet yetisine sahip olan Allah Celle Celalühü mahsustur.

Salat ve Selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen Son Peygamber Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Ailesi ve Ashabına bugüne kadar yaşamış bu günden sonra da yaşayacak olan gayesi Allah’ın rızası, derdi  Allah’ın davası olan tüm Mü’minlerin üzerine olsun inşaAllah.

Bil ki Allah teâlâ’ya itaat etmek bütün iyiliklerin toplamıdır. Allah Teala Kuran’ı Kerim’in birçok ayetinde kendisine itaati emretmektedir. Nefislerin karanlıklardan Kuddus olan Allah’ı tanımanın aydınlığına erdirsinler ve takva sahipleri için hazırlanmış hiçbir gözün görmediği hiçbir kulağın işitmediği hiçbir aklın ucundan bile geçmeyen Cennet nimetlerine kavuşsunlar diye Peygamberler göndermiştir. Bütün bunlar boşuna yaratılmamıştır.

Allah Celle Celalühü şöyle buyuruyor;

“Allah ve Peygambere itaat ediniz ki Rahmete kavuşabilesiniz ve genişliği gökler ile yer arası kadar olan Cennete koşunuz. Burası takvalılar için hazırlanmıştır.(Al-i İmran 132-133)

Ne var ki bu ayetlerden habersiz yaşayanlar Cennet için değil Cehennem için koşuyorlar. Allah’a itaat yok, Peygambere itaat yok. Allah’a tanıyan insan ancak ona itaat edebilir. Peygamberini tanıyıp onu örnek alan insan ona itaat edebilir. Allah’a ve peygambere itaat etmeyen insan en büyük kötülüğü kendine yapar.

Allah Celle Celalühü Necm Suresi 31. ayette şöyle buyuruyor;

“Bu Allah’ın kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırılması güzel davrananları da daha güzellik ile mükâfatlandırması içindir.”

Allah Teala’ya itaat etmemek için kibirlenmek büyüklük taslamaktır. Allah Celle Celalühü fussilet suresi 38. ayeti Kerimede şöyle buyuruyor;

“Eğer insanlar büyüklük tasarlarsa bilsinler ki Rabbinin yanında bulunan (melekler) hiç usanmadan gece gündüz onu tesbih ederler.”

Yine Allah Celle Celalühü Fussilet Suresi 46. ayette şöyle buyuruyor;

“Kim iyi bir iş yaparsa bu kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir.”

Yine Allah (cc) Muhammed Suresi 38. Ayette şöyle buyuruyor;

“Yine Allah zengindir. Siz ise fakirsiniz.”

Ne şaşılacak bir durumdur ki bizden birisi köle satın alacak olsa hizmetini gerektiği gibi yerine getirmesini ister geçici ve düşük bir değerle satın alan efendisine boyun eğmesini ister bir hatasından dolayı kölesi gözünden düşer ona kızar belkide. Onun derecesini düşürür ya kovar ya da satardı. Öyleyken bize ne oluyor ki bizi en güzel şekilde yaratan gerçek Mevlamıza itaat etmiyoruz. Yağmur damlaları sayısınca hatalara düşüyoruz buna rağmen bize olan nimetlerini ve yardımlarını kesmiyor. Halbuki o nimetler olmasa yaşayamadık. Allah Teala bir işler işlemez bizi yakalamaya güç yetirebildiği halde belki tövbe ederiz de bizden tövbemizi kabul edip hatamızı bağışlayıp ayıplarımızı örtmek için süre tanıyor akıllı kişi ibadet edilmeye en çok hak sahibinin kim olduğunu tanır bütün varlığı ile Rabbine yönelir onun rızasını kazanmak için ister bir günah işleyince hemen tövbe eder ve yaratıcısına sığınır onun rahmetinden ümit kesmez onun Rahmetinden ümit kesmez onun nimetlerine şükrederek sevgisini kazanmayı başarır. Mevlasına aşık olarak ölüm kendisine gelir. Mevlası ise onunla karşılaşmaya daha şiddetli isteklidir. Rivayet edildiğine göre Ebu Derda (R.A.), Kabul Ahbara bana Tevrat’ta bulunan özel ayeti haber verir misin demiş. O da şöyle demişti;

Allah Teala buyuruyor ki iyilerin bana kavuşma isteği uzar,ben de onlara kavuşmayı şiddetle özlerim bu ayetin yanında beni isteyen bulur, benden başkasını isteyen ise beni bulamaz. Bunun üzerine Ebu Derda (R.A.) şöyle şehadet ederim ki gerçekten ben Allah’ın Resulünden bunu işittim Hz Davut Aleyhisselam hakkında bize ulaşan haberlere göre Allah Teala şöyle nida etmiştir;

Ey Davud yeryüzü hakkında bildir ki ben beni Sevenin sevgilisiyim benimle olanla ben de beraber olurum. Benim zikrimi alışkanlık edinenin yakınıyım beni arkadaş edinenin ben de arkadaşıyım. Beni tercih edeni bende isteğini yaparım. Bir kulun kalbiyle beni sevdiğini bilirsem bunu kendime kabul ederim ve yaratıklarından hiç kimsenin sevemeyeceği kadar bir sevgi ile severim gerçekten beni isteyen bulur benden başkasını isteyen ise beni bulamaz.

Ey dünya halkı etkisi altında bulunduğunuz bu aldanmaktan kurtulun ve benim yolum da olmayı isteyin ki ben de size yakın olayım ve bir an önce size sevgimi nasip edeyim. Çünkü sevdiklerim Halilim İbrahim(as), Musa(as), Muhammed(sav)’in mayaları ile beraber yarattım. Beni özleyenlerin kalplerini nurumdan yaratarak Celal’im ile nimetlendirdim. Seleften bir adamdan rivayet olunduğuna göre Yüce Allah sıddıklardan birinin kalbine şöyle ilham etmiştir. Benim kullarım içinde öyleleri vardır ki beni severler, bende onları severim. Onlar bana müştaktır, ben de onlara müştakım. Onlar beni anarlar, ben de onlara karşılık veririm. Onlar bana bakarlar, Ben de onlara bakarım. Eğer sen de onların yoluna girersen seni severim onlardan ayrılırsan gözümden düşersin.

Sıddık kul Ya Rabbi onların alametleri nelerdir deyince Allah sıddık kuluna şöyle buyurdu; Şefkatli çoban koyunlarını güneşten nasıl korursa onun gibi sıddık kulda gündüzleri gölgeyi gözetler güneş batmasıyla hemen yuvasına uçmak isteyen kuş misali güneşin batmasını bekler. Gece olur karanlık çöker yataklar serilir aileler toplanır her bir sevgili sevgilisi ile yalnız kalır o zaman ayakları üzerine dikilip yüzleri üzeri yere serilirler benim kelamımla benden isterler benim nimetlerime karşı sadakat gösteriler. bazen açıktan ağlarlar, bazen de sessizce gözyaşı dökerler. Bazen ah! vah! Ederler, bazen de hayıflanırlar. Bazen ayaktadırlar, bazen de otururlar. Bazen rukü, bazen de secde ederler. benim rızam için neye katlandıkları gözümden kaçmaz. Bana olan sevgileri yüzünden yakınmalarını da mutlaka işitirim. Onlara İlk olarak şu üç şeyi veririm.

1. Kalplerine Nurumdan atarımda ben onlardan haber verdiğim gibi onlar da benden haber verir.
2. Gözler, yeryüzü ve bu ikisi arasındakileri onların terazilerine konsa yine de gözlerinde az gösteririm.
3. Rızamla onlara yönelirim, Rızamla onlara yöneldiğini görürsün. Onlara neler vermek istediğimi hiç kimse bilmez.

Davud Aleyhisselam ile ilgili haberlerde Zikredildiğine göre Allah Teala kendisine şöyle vahyeder; Ey Davud (as) daha ne kadar Cennetten bahsedeceksin. Bana karşı özlem duymak istemeyecek misin? Hazreti Davut Aleyhisselam Seni özleyenler kimlerdir. Ya Rabbi diye sorar Allah Teala şöyle buyurur; Beni özleyenler kendilerini kederden arındırdığım sakınmaları için uyardığım kalplerinde bana bakabilecekleri delikler açtıklarımdır. Ben onların kalplerini kendi avucuma alarak göğe çıkarım sonra da seçkin meleklerimi çağırırım toplandıkları zaman hemen bana secde ederler. Ben o meleklere derim ki; ben sizi bana secde etmeniz için çağırdım. Bana kalpten bağlı olan kullarımı Size arz edeyim size karşı olanlarla övüneyim diye çağırdım. Çünkü o beni Özleyen kullarımın kalpleri Melekleri için gökyüzünü aydınlatırlar. Güneş insanlar için dünyayı nasıl aydınlatırsa onların kalpleri de Semayı aydınlatır. Ey Davud (as) beni özleyenlerin kalplerini rızamdan yaratarak kendi nurumla nimetlendiririm onları kendim için söz arkadaşı olarak seçtim. Ben onların bedenlerini yeryüzüne bakış alanı yaptım kalplerinden bana bakacakları bir yol açtım Günden güne sevgileri artarda atar.

Yine Allah Teala Davud (as) şöyle vahyetmiştir;

Benim muhabbetime yönelen kullarıma şöyle söyle; mahlukatımla aramda perde olduğu halde benim sevgime yönelen kullarımla aramdaki perdeyi kaldırırım ki beni kalp gözü ile görebilsinler dinimi sizin için önlerinize yayınca onlardan uzak tuttuğum başka nimet nedir ki? Ben onlardan razı olduktan sonra mahlukatın hoşnutsuzluğu ne zarar verebilir ki.

Davut Aleyhisselam haberlerinde geldiğine göre Allah Celle Celalühü şöyle vahyeder sen beni sevdiğini sanıyorsun sen beni seviyorsan kalbinden dünya sevgisini çıkarmalısın. Benim sevgimle dünya sevgisi bir kalpte toplanmaz. Beni sevmen de samimi ol insanlarla iyi geçin aralarına girdiğine tam uy, başkalarını dini işlerde taklit etme sana göre benim sevgime uygun olan şeylere yapış sana göre kapalı olan onlar da tam olarak uy ki doğruyu bulman için senin yardımına koşayım Senin kılavuzun olayım Sen istemeden vereyim sıkıntılarında sana yardım edeyim.

Ben kendi nefsime yemin ettim ki;

Arzusu Allah huzurunda teslimiyet olmayan bana muhtaç olduğunu bilmeyen hiçbir kula cevap vermem böyle olabilir. Sen senden zilleti ve yalnızlığı senden kaldırırım kalbine zenginliği yerleştiririm.

Allah Celle Celalühü bizlere böyle anlayış nasip etsin.

Velhamdülillahi Rabbil Âlemin