AKLI  SELİM OLMAK

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd yerleri gökleri ve ikisi arasındakileri emsalsiz bir şekilde yaratan kullarına bir çok nimetler bahşeden indirdiği kitabı ve gönderdiği Rasulleriyle bizlere hidayetin kapılarını gösteren tek sahibimiz ve tek Rabbimiz Allah’a (C.C.) mahsustur.

Salat ve Selam sın Peygamber kıyamete kadar en güzel örneğimiz ve önderimiz Hz. Muhammed (S.a.v) ve onu  en güzel şekilde örnek olan sahabesine ve tüm Müslümanların üzerine olsun İnşallah.

Hastalıklar insana isabet ettiğinde onu yapmakla yükümlü olduğu işlerden alıkoyar. Görevini tam olarak yapmasına engel olur. Hele bu hastalık insanın en değerli uzuvuolan kalp’te meydana geliyor ise iş daha da ciddi bir hal alır.

Rasulullah (S.a.v) buyurdu ki;

‘’Dikkat Edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki o iyi doğru ve düzgün olursa bütün vücut iyi doğru ve düzgün olur o bozulursa bütün vücudu bozulur. Dikkat edin o kalp’tir. (Buhari)

Allah (C.C.) münafıkların özelliklerini bildirdiği ayetlerde onların kalplerinde hastalık bulunduğunu bildirmiştir. ‘’Kalplerinde hastalık vardır. Allah’ta onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır. (Bakara Suresi 10. Ayet)

Kalp hayat ve onun zıddı olan ölümle vasıflandırıldığında üç şehit kalpten söz edilebilir.

Sağlıklı kalp selim (arınmış) kalp’tir. Kıyamet günü ancak böyle bir kalp’le gelen kimse kurtuluşa erecektir. Nitekim Allah azze ve Celle şöyle buyurmaktadır.

‘’O gün ne mal nede evlatlar fayda verir. Allah’a selim bir kalp ile gelen kimse başka (Şuara 88-89)

Öyle ise aklı başında olan dünya’da ve asıl yurt olan ahirette mutlu olmak isteyen herkes Rabbinin huzuruna selim bir kalp’le çıkmanın derdine düşmelidir.

Selim kalp Allah’ın emir ve yasaklarına muhalefet eden her türlü şehvetten delilleri birbiriyle çelişir gibi görünen şüpheli her amel’den sekmette olan kalp’tir. Ondan başkasına ibadet etmekten selametle olan kalp’tir. Resulünden başkasına muhakeme olmaktan selamette olan kalptir. Sevgi’de, korkuda, ümitte, tevekkül etmede ona ortak koşmayan kalptir. Allah’a yönelen ona boyun eğen her zaman o’nun rızasını önceleyen onun hoşnutsuzluğundan olabildiğince kaçınan kalp’tir. İşte bu yalnızca Allah için yapılması gereken kulluğun hakikatidir.

Kalbin Selim bir kalp olması için tabiki tek bunlar yeterli değildir. Aynı zamanda Allah Resulu dışındaki insanlara boyun eğmemesi ve muhakeme olmaması gerekir. Taki kalbiyle Allah ve Resulu arasında gerek söz gerek amel konusunda onu lider edinerek ondan başka kimseyide örnek almaması gerekir.

İkinci kalp çeşidi ise birincinin zıddı olan kendisinde hayat bulunmayan ölü kalp’tir. Ölü kalp  Rabbini tanımaz. Herhangi bir konuda Rabbinin gazabı ve hoşnutsuzluğu söz konusu olsa bile o şehvetinin ve arzularının peşinden gider. Nefsinin istediklerini yerine getirdiği  zaman Rabbinin bundan razı olup olmadığına aldırmaz. Sevdiği zaman hevası için sever. Buğzettiği zaman hevası için buğzeder. Verdiği zaman hevası için verir. Esirgediği zaman hevası için esirger. Hevası onun katında efendisinin rızasından daha önemlidir. Hevası onun önderidir. Şehveti ise onun komutanıdır. Cehalet yöneticisidir. Gaflet onun bineğidir. Ölü kalp dünyevi gayeleri elde ettiğini düşünerek sevinir. Arzularının sarhoşluğuyla ve dünya sevgisiyle bataklığa saplanmıştır. Ölü kalp Allah’a ve ahiret yurduna uzak bir yerden davet edilir ama o nasihat edene kulak asmaz. Her inatçı Şeytan’ın peşinden gider onu Razı edecek veya hoşnutsuzluğa sürükleyecek tek sebeb dünyadır. Arzuları onun batıldan başka hiçbirşeyi duymayacak görmeyecek hale getirir. Böyle bir Kalp taşıyan kimseyle sürekli beraber olmak hastalık arkadaşlık etmek zehir, oturmak ise helaktır.

Üçüncü kalp ise diri olmakla beraber kendisinde hastalık bulunan kalp’tir. Bu kalbi kendisine çekmeye çalışan iki tane etken vardır. Bazen birisi kendisine doğru çeker bazen diğeri kendisine doğru çeker bu kalp hangisine daha fazla etki ediyorsa o tarafa aittir. Bu kalbin içinde Allah (C.C.) sevme ona iman etme ona karşı ihlaslı davranma ve ona tevekkül etme gibi hasletler vardır. İşte bunlar kalbi hayata doğru çeken hasletlerdir. Aynı zamanda bu kalp’te nefsani arzuların sevgisi bu arzuları bu önceleme  bu arzuları elde etmek için hırs gösterme haset-kibir-kıskançlık- kendini beğenme yönetici olupta yeryüzünde fesat çıkarma arzusu gibi hasletler vardır. Bunlar da kalbi helak’a uğratan sebeblerdir.

Huzeyfe b. Yeman rivayet ediyor; Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu. Fitneler kalplere hasırın çubukları nasıl tek tek arz ediliyorsa öyle arz edilir. Hangi kalp bunu kabul ederse üzerine siyah bir nokta konur. Hangi kalp de inkar ederse üzerine beyaz bir nokta konur. Taki kalpler iki hale dönüşür. Birincisi alacalı siyahtır, ters yüz edilmiş testi gibidir.

Hevasının kabul ettiği şey dışında ne bir marufu bilir, nede bir münkeri reddeder. İkincisi ise düz bir taş gibi beyazdır. Gökler ve yer devam ettiği sürece ona hiçbir fitne zarar veremez.

Yazımızı İnşallah Allah Resulunün duasıyla bitirelim – Ey Kalp’leri eviren çeviren Rabbim kalbimi dinin üzere sabit kıl.

Selam ve Duasıyla…