AHİRETE İMAN 3

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd yerleri, gökleri ve ikisinin arasındakileri emsalsiz bir şekilde yaratan, bizleri hidayet olarak kitabı vahiy eden, kainatın efendisi, tek ve yegane İlah, Rab, ibadet ve itaat edilmeye layık olan Allah Azze ve Celle’ ye mahsustur. Salat ve selam Peygamberlerin sonuncusu, yaşayan Kur’an, kendisine tabi olunmadıkça cennetin imkansız olduğu, müminlere karşı şefkatli, kafirlere karşı ise şiddetli olan Hz.Muhammed Mustafa (sav)’ ya, Aline , Ashabına, bugüne kadar yaşamış, bugün yaşayan ve bugünden kıyamete kadar yaşayacak olan tüm Müslümanların üzerine olsun

Geçen ay paylaştığımız yazıda  Adem as başlayan insanlık tarihinin kıyamete kadar devam edecek süreçte insanlığın  en temel iki problemi olduğundan bahsettik ve dedik ki;

• Allah’ın hakkıyla takdir edilmemesi, tanınıp bilinmemesi ve bu durumun kaçınılmaz sonucu olarak da Allah’a ortak koşulmasından söz ettik. Bu ayda 2. Temel problemden bahsedeceğiz inşaallah
• Ahiret ve ölüm sonrası hayatın inkarı ; bu da daha müşriklerle ve kafirlerle alakalıdır ve aslında ahiret yokmuş gibi, olmayacakmış gibi bir hayat yaşanması, böyle davranılması ki bu da ben müslümanım deyipte, yaşantı olarak, dünyaya bakış açısı olarak müşrik ya da kafirlerle aynı hayatı yaşayan kişilerle alakalıdır.

Yani 2. temel problem sadece ahireti inkar etmek değil, hayatı taşaeken sorumsuz bir hayat sanki yaptıklarının ve yaşadıklarının bir hesabını vermeyecekmiş gibi, ondan hesap sorulmayacakmış gibi, ona azab dokunmayacakmış gibi bir şuurda yani bunları hesaba katmaksızın bir hayat yaşamak da aynı duruma düşmek demektir. Dolatısıyla Kur’an’ın üçte birinde işlenen ya da sıklıkça değinilen konu Ahirete iman konusudur. Allah (cc) Kur’an-ı Kerim vasıtasyla insanlara ahiretin varlığı hakkında problemlerin giderilmesi veya şüphelerin izale edilmesi ve yine mutlaka o hesap günün geleceği, öldükten sonra tekrar dirilişin mutlaka gerçekleşeceği ve Allah (cc)’ın buna muktedir olduğu sayısız deliller ile insanlığa sunulmuştur. Ve yine bizler bu dedlilleri gerek Kur’an’da gerekse Kur’an’ın dikkatlerimizi çektiği kainat kitabında bu kitabın her sayfasında görmekteyiz.  Öncelikle ahireti inkar eden yok sayan kişilerin bu tutumlarının batıl ve geçersiz olduğunu kanıtlayan ve bu konudaki şüpheleri ortadan kaldıran ayetlerin genelinde Allah (cc) insanın yaratılışından bahseder;

“İnsan: “Ben öldüğümde mi diriltileceğim?” der. Bu insan kendisi önceden bir şey değilken onu yaratmış olduğumuzu düşünmez mi?” (Meryem 66-67)  

“Biz bir yığın kemik ve bir yığın toz olduğumuz zaman, yeniden mutlaka dirilecek miyiz? derler. De ki: “İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz (diriltilmesi daha imkansız)  başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz.” “Bizi tekrar kim diriltir?” derler; de ki: “Sizi ilk defa yaratan.” (İsra 49-50)

“İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; “Çürümüş kemikleri kim yaratacak” diyerek, Bize misal vermeye kalkar?  De ki: “Onları ilk defa yaratan diriltecektir. O, her türlü yaratmayı bilendir.” (Yasin 77-78-79)

Bu ayetlerde Allah cc insanlara ölümden sonra dirilişin ve ahireti varlığı hakkındaki delilleri öncelikle insanın kendisinden vermiştir. Kendi yaratılışının tefekkür etmesi hiç bir şey değilken Allah (cc)’ın onu yokluk aleminden varlık alemine çıkardığını düşünmesini istemiştir. Ayrıca bu ayetlerde Kur’an’ın müthiş uslubu ve kalblere yani akıllara hitabını görmekteyiz. Tekrar dirilişi inkar eden kişilere öldükten ya da kemiklerinin toz haline geldikten sonra kendilerini kimin dirilteceği sorusuna  Allah cc, “De ki; Rahman olan Allah” ya da Rahim olan, Melik olan Allah, demiyor da “ De ki; Sizi ilk defa yaratan ” denmekte ve bu şekilde onların sorduğu soruya onları düşünmeye sevk edecek bir cevap vermektedir.

Devam edecek…

Selam ve Dua ile…