ABBAD B. BİŞR (RA)
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
Kainatı yoktan var eden , bizleri varlığından haberdar eden Allah azze ve celle ‘ye sonsuz Hamd-u Senalar olsun. Kainatın Efendisi Hz Muhammed (sav) ‘e , onun tertemiz ehl-i beytine , sahabesine salat ve selam olsun. Ve selam siz değerli Müslümanların üzerine olsun.
Bu ayki konuğumuz imanıyla , mücadelesiyle , kardeşlerine olan bağlılığı , davaya olan sadakatıyla ön plana çıkmış Abbad b. Bişr (ra). İslami davet tarihinde parlak bir isimdir. Eğer onu abidler arasında ararsan onu muttaki temiz ve geceyi kuran cüzleriyle geçiren bir kimse olarak görürsün.Eğer onu kahramanlar arasında ararsan ; onu cesur , dövüşken davasına sarılmış ve Müslümanların malları konusunda güvenilen bir kimse olarak görürsün…
Hatta müminlerin annesi Aişe (r.anha ) onun ve onun kavminden iki kişi hakkında şöyle demiştir: Ensardan 3 kişi vardır ki fazilette hiç kimse onların üstüne çıkamamıştır. Hepside Abdüleşhel oğullarından olan bu şahıslar :: Sad b. Muaz , Useyd bin. Huzayr ve Abbad bin bişr dir.
Abbad bin Bişr Yesrib ufuklarında Muhammedin (sav) ilk hidayet ışıkları belirdiğinde , taptaze yüzünde namuslu ve temiz olmanın parlaklığı fark edilen yaşı 25 i geçmemesine rağmen hareketlerinde olgun kimselerin ağırbaşlılığı görülen mükemmel bir genç ti. Abbad Mekkeli genç davetçi Musab bin umeyre katılmıştı. Bakın bunlar hep Musab bin umeyrin davet çalışmasının meyveleridir. 2.3 ayetle Musab medineyi gül bahçesine çevirmişti…
Abbad musabın sıcak ve içten gelen sesiyle çekici ve düşündürücü vurgularıyla kuran okuyuşunu dinlemiş ve Allah’ın kelamına aşık olmuştu. Sadece kulağını ve kalbini vahye dayadı ve kendini bütün içtenliğiyle oraya bıraktı. Kuran onun kalbınde geniş bir yer açmış ve devamlı meşgul olacağı şey haline gelmişti. Gecesinde gündüzünde hazarda ve seferde devamlı kuran okurdu. Hatta sahabe arasında imam ve kuran dostu olarak tanınırdı.
Rasulullah sav bir gece Aişe r.anha nın mescide bitişik odasında namaz kılıyordu. Kuranı içtenliğiyle okuyan Abbad bin Bişrin sesini işitti:Ey Aişe ! Bu Abbad b. Bişrin sesimi ? Evet ya rasulullah dedi. Allahım sen ona mağfiret et diye buyurdu. Abbad bütün olaylarda Rasulullah sav ile beraberdi ve hepsinde de bir rolü vardı.Kab bin eşref sükastindede öncülerdendi. Hatta Müslümanlar kargaşada yanlışlıkla yüzünü ve başını yaralamışlardı. Bu onun için bir şereftir. Beyhakiden rivayetle Rasulullah (sav) onun yaralarına tükürüğünü sürdü ve yaralar iyileşti.
Görüldüğü gibi sahabe hiçbir amelden geri kalmamak için bütün hünerlerini sergiliyordu. Amelleri büyük küçük ayırt etmeden içerisine dalıyorlardı. Allah yolunda bütün yeteneklerini sergiliyorlar var bu mücadeleylede cenneti talep ediyorlardı.
Rasulullah (sav) Zaturrika gazasından dönerken geceyi geçirmeleri için Müslümanları bir vadide konaklatmıştı. Bu arada Müslümanlardan biri harb esnasında müşrik bir kadını esir almıştı. Adam karısı göremeyince Muhammed (sav) ve ashabına yetişmeye ve onların kanını akıtmadıkça dönmeyeceğine lat ve uzzzanın üzerine yemin etti.
Müslümanlar Develerini çöktürünce Rasulullah (sav) onlara bu gece bizi kim bekleyecek dedi ? Abbad bin bişr ile Ammar bin yasir hemen atılıp biz bekleyeceğiz ya Rasulullah dediler. Rasulullah (sav) onları kardeş yapmıştı. Vadinin ağzına varınca Abbad kardeşi Ammara Gece ne zaman uyumak istersin kardeşim öncemi sonramı ?
Ammar (ra) ben önce uyumak istiyorum dedi ve ondan uzak olmayan bir yere yattı.
Gece sakindi. Yıldızlar ağaçlar taşlar yeryüzünde ne varsa Allahı hamdederek tesbih ediyorlardı. Abbad kainatı süzünce gönlü ibadet etmeyi arzu etmiş ve kalbi kuranı özlemişti. Ona göre en tatlı şey kurandı. Onun Kalbini yumuşatıyor huzur veriyordu. Kıbleye yönelip namaza durdu. Düşündürücü taze ve tatlı sesiyle kehf suresınden okumaya başladı. Bir yandan kainatın kandilleri ve kuranın ilahi nuru ile yüzüp boğulurken hızla birisi geldi.
Ortalığı sinsice süzdü ve vadinin ağzında dikilen Abbadı uzaktan gördü. Peygamber ve ashabının vadinin içinde onunda onlara bekçi olduğu anladı. Hemen yayının kirişini bağladı sadağından bir ok çıkardı ve attı . Ok Abbad’a isabet etmişti. Abbad oku çıkarıp namazına devam etti . Sonra adam bir ok daha attı Abbad onuda çıkardı namazına devam etti. Adam 3.cü okuda attıktan sonra Abbad (ra) ruku ve secdesini yapıp kardeşini uyandırıp artık kalk otur kardeşim ben hareket edemeyecek hale geldim dedi. Ammar bin yasir (ra) kalkınca ok adam ikisini gördü ve ordan uzaklaştı. Ammar (ra) kardeşinin kanlar içerinde kalmış bedenini görünce ona olanları sordu ve şöyle dedi : Kardeşim sana ilk oku attığında neden beni uyandırmadın ? Ve Abbad bin bişr (ra) akılların ve kalplerin anlamakta aciz düştüğü şu cevabı verdi :
Okumakta olduğum kehf suresinin ortalarında idim. Onu bitirinceye kadar okumaya ara vermek istemedim.Eğer Nebi (sav)’min bana emrettiği nöbeti zayi etme endişem olmasaydı adam canımı alsa bile namazı bırakmazdım cevabını verdi…..
SubhanAllah . Sahabe namazdan böyle bir zevk alıyordu. Ellerini kaldırıp bütün dünyalıları arkaya attıklarında onlar için farklı bir alem başlıyor ve Rablerine niyazda bulunuluyorlardı. Onlar namazlarındayken ne işlerini , ne borçlarını , ne evlerini nede eşlerini düşünüyorladı. Ashabın namazı böyleydi. Kalpleri huşulu oldumu bedenlerine gelen hiçbir şey onlara acı vermiyordu. Ne demişti eğerki Rasulullah (sav) emrine itaatsizlik olmayacağını bilseydim canımı alsada namazı bırakmazdım. SubahanAllah. İşte bizim anlayamadığımız bir haz bu. Peki bizim namazlarımız nasıl ? Abbad bin bişr ‘in (ra) namazı gibimi . Yoksa bir sinek konduğunda , bir kaşınma tuttuğunda hareketlerle dolu olan bir namazmı ? Günün en yoğun zamanında vaktin çıkışına çok az kala kılınan bir namazmı ? Senelerdir ihlas ve Kevser le rekatları kısaltılmış bir namazmı ? Sahi bizim namazımız bizleri fahşadan ve fuhuştan alıkoyuyormu acaba ? hiç sordukmu kendimize ? Yoksa bizler فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّٖينَ bu hitabın muattaplarımıyız ? Rabbim bütün Müslümanları bağışlasın….
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN