TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 45. VE 50. AYETLER

45-46-47- Kötülük tuzakları kuranlar, Allanın, kendilerini yere batırmayacağından veya bilmedikleri bir yerden azabın kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler? Veya gezip dolaşırken o azabın, kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Çünkü onlar, Allahı âciz bırakamazlar. Yahut, korkulu hallerindeyken azabın, kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Şüphesiz rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
Müminlere ve Kur’ana karşı çeşitli tuzaklar kuran kâfirler, inkârları yüzünden, Allanın, kendilerini yerin dibine geçirmesinden veya bilmedikleri bir yerden, azabın kendilerini yakalamasından yahut, gezip dolaşırlarken azabın kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler? Zira onlar, Allahı âciz bırakamazlar. Yahut da düşmanlarının, kendilerine musallat olmasından, can ve mallarının her gün eksilmesinden dolayı korku içinde yaşarlarken, Allanın azabının, kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Şüphesiz ki, rabbiniz, yarattıklarına karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir. Bu sebeple kâfirleri, yaptıklarından dolayı hemen cezalandırmaz. İnkârlarından vaz geçmeleri için onlara mühlet verir. İşte bu hal onları şımartmamalıdır.
Evet, Allah tealanın, kâfir ve isyankârları ne zaman cezalandıracağım, âciz kullar bilemez. Bu ceza gece de gelebilir gündüz de. Yere geçirme şeklinde de olabilir, yer üstünde de helak edebilir, denizde de.
Bu hususta Allah teala şöyle buyuruyor: “O memleketler halkı, azabımızın onlara uyurlarken gece gelmeyeceğinden emin midirler?” “Ve yine o memleketler halkı, azabımızın kendilerine, kuşluk vakti eğlenirken gelmeyeceğinden emin midirler?” “Yoksa onlar, Allanın, kendilerini ansızın yakalayı vermesinden emin mi oldular? Allahın, ansızın yakalamasından, ancak hüsrana uğrayan bir topluluk emin olur. [1][54]“Sizi karada yerin dibine batirmayacağindan veya başınıza taş yağdırmayacağından emin misiniz? Sonra kendinize bir yardımcı da bulamazsınız.” “Yoksa, tekrar sizi denize döndürerek üzerinize kasırgalar göndermeyeceğinden, inkârınız sebebiyle sizleri boğmasından emin misiniz? Sonra bizden yaptıklarımızın hesabını soracak birisini de bulamazsınız. [2][55]
Ancak Allah teala, kullarının işlemiş oldukları günahların cezalarını derhal vermeyip o cezayı belli bir zamana kadar erteler. Fakat bir de yakalayınca artık ondan kimse kurtulamaz.
Bu hususta Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz ki Allah, zalime mühlet verir. Onu bir de yakalayınca, zalim kendisini ondan asla kurtaramaz. [3][56]
48- Onlar, Allahın yarattığı herhangi bir şeyin gölgesinin, Allaha boyun eğip secde ederek sağa sola vurmasını görmezler mı?
Allah teala, bu âyet-i Kerimede bizlere yüceliğini bildirmekte, canlı hertSriü varl ğın kendisine boyun eğdiğini, bütün eşyanın güneşe göre Allaha boyun eğme hikmetine göre meydana ! bu halterin boşu boşuna meydana gelmediğim beyan etmektedir. [4][57]
49-50- Göklerde ve yeryüzünde bulunan ve dekler Allaha secde ederler. Melekler asla kibirlenmezler. ystİ£rI”d™ir rablerinden devanıl. korkarlar ve kendilerine emrolunanı. kendisine secde ettiklerini açıklamaktadır. Aynca meleklerin sıfatlarını beyan etmekte, bunların, rablerinden korktuklarını ve kendilerine emredilenleri yaptıklarını açıklamaktadır.
Evet, herşey, ister istemez Allaha boyun eğmek ve ona secde etmek zorundadır. Buhu şeklen yapmasa da manen yapmaktadır. Zira bütün varlıklar, hayatlarım devam ettirebilmek için yüce mevlamn kendilerine verdiği nimetlerden istifade etmek zorundadırlar. Bu sebeple kendilerine nimet veren Allaha boyun eğmek zorundadırlar.
Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle bu vurulmaktadır: “AHahın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde ne varsa, hepsi ister istemez ona teslim olmuştur. Ve yine ona döneceklerdir. [5][58]“Göklerde ve yerde olanlar ister istemez Allaha secde ederler. Gölgeleri de sabah akşam Allaha boyun e£er. [6][59]