sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

RÜYAMDA SENİ GÖRDÜM

A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

 

RÜYAMDA SENİ GÖRDÜM

 

 

Hamd, gayemizin sadece rızası olduğu, elimizdeki nimetlerin hatta elimizin sahibi, yazmayı öğreten, Alemlerin Rabbi olan Allah’a (cc), Salat ve Selam da Müminlerin Önderi, yaşayan Kur’an, Kainatın göbeğine İslam yazan Muhammed (sav)’e, tertemiz aline ve yiğit ashabına olsun.

 

 Her birimiz farklı aralık ve sıklıklarla rüyalar görürüz. Gördüğümüz sembol, şekil veyahut kişilerin ne manaya geldiklerini merak ederiz. Peki bunu sadece bizler mi yaparız?

Hayır. En eski zamanlardan günümüze kadar geçen süre içerisinde rüyalar her daim merak konusu olmuş, kavimlerin dikkatini çekmiştir. Kimi kavimler rüyada görülenlerin uyanıkken yaşadığımız şeyler kadar gerçek olduğunu düşünüp ayırt etmekte zorlanmış, kimi kavimler kahin ve büyücülerini rüya yorumlamak ile görevlendirmiştir. Kısacası rüyalar her zaman gizemini ve ilgisini korumuştur.

 

 Peki biz Müslümanlar, vahyin başlangıcı olan, kaba tabirle ‘’rüya konusu’’ hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?

 

 Sözlükte ‘’rü’yet’’ yani ‘’görmek’’ kökünden türeyen kelime: ‘’ Uyku sırasında aynen uyanıkmış gibi çeşitli olayların yaşanması, hafi, düş’’ manasına gelmektedir. ‘’ Allah Teala’nın melek vasıtasıyla hakikat veya kinaye olarak kulun şuurunda uyandırdığı enfusi idrakler ve vicdani duygular veya şeytani telkinlerden meydana gelen karışık hayaller’’ şeklinde de tarif edilmiştir. [1] Şu bilinmelidir ki rüyanın mahiyeti hakkında en üstün bilgi Allah (cc) katındadır.

 

 Müminlerin annesi Hz. Aişe (ra) anlatıyor: ‘’Allah Rasulü’nün (sav) ilk vahiy almaya başlaması rüya-i sadıka görmekle olmuştur. O’nun istisnasız bütün rüyaları gün gibi gerçek çıkardı. (…)‘’ hadisi şerifi bize vahyin başlangıcının ‘’rüya-i sadıka’’ ile olduğunu göstermektedir. [2]

 

 Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde rüyadan söz edilmiştir. Bunlara Hz. İbrahim’in (as) oğlu İsmail’i (as) rüyada boğazlama emri ve bunu uygulamaya teşebbüsü,[3] Yusuf (as)’ın rüyasında onbir yıldız ile ayın kendisini secde ettiğini görmesi, [4] Mısır hükümdarının ve hapishanedeki iki kişinin gördükleri rüyaları tabir etmesi,[5] Rasulullah’ın (sav) gördüğü rüyanın gerçekleşmesi [6] misal olarak verilebilir.

! : Buradan rüya meselesinin Kur’an-ı Kerim’de mevcut olduğunu anlıyoruz.

 

Hadislerde de rüya’nın önemine defalarca değinilmiş; Hz. Osman’ın (ra) rüyasında Rasulullah’ın (sav) ‘’ Akşam yanımızda iftar yapacaksın ‘’ şeklinde buyurduğu gün şehid olması, Hz. Ömer (ra)’in ‘’ Ben rüyamda bir horoz gördüm, bana üç gaga vurdu. Bunu, ecelim yaklaştı diye yordum’’ demesi, ezanın Abdullah b. Zeyd el-Ensari (ra)’ye rüyasında öğretilmesi bunlara misaldir.

! : Buradan, Rasulullah’ın (sav) ve ashabının hayatında rüyaların konuşulduğunu, tabir edildiğini ve merak konusu olduğunu anlıyoruz.

 

Peygamber Efendimiz (sav): “Rüya üç çeşittir: (Birincisi) Allah’tan bir müjde olan salih rüyadır. (İkincisi) şeytandan kaynaklanan üzücü rüyadır. (Üçüncüsü ise) kişinin yaşadıklarından bazılarının rüyasına yansımasıdır…” [7] buyurmuştur.

 

Buradan rüyanın 3 çeşit olduğunu anlıyoruz;

 

  1. Rahmani rüya: Rüya-yı sadıka, rüya-yı saliha da denilir. Nitekim Rasulullah (sav) ‘’ Risalet ve peygamberlik artık bitmiştir. Benden sonra ne nebi ne de resul gelecektir.’’ buyurdu. Bu, cemaatin üzülmesine sebep olmuştu ki Rasulullah (sav) ‘’ Ancak müjde vericiler (mübeşşirat) var.’’ buyurdu. ‘’ Ey Allah’ın (cc) Rasulü (sav)! Müjde vericiler de nedir?’’ diye sorulunca: ‘’ Müslümanın rüyasıdır. O nübüvvetin cüzlerinde bir cüzdür.’’ buyurmuştur.
  2. Şeytani rüya: Şeytanın aldatma, vesvese, korkutmalarıyla meydana gelen rüyalardır.
  3. Nefsani rüya: Kişinin kendisinin hayal ve düşünceleri, dış etkenler, günlük meşgalelerle ilgili olan rüyalardır.

 

Rüya hakkında bilmemiz gereken temel bilgilere değindikten sonra bir iki meseleye daha değinip yazımızı sonlandıralım.

 

 Şunu unutmamalıyız ki doğru rüya görmek sadece mü’minlere mahsus değildir. Müslüman olmayanlar da görebilirler. Mısır hükümdarı ve zindandaki iki kişinin gördüğü rüyalar gibi.

 Herkes aynı özellik ve nitelikte değildir. Bu sebeple doğru rüya nadir hallerde, ruhu hassas kişiler tarafından görülür.

 Fıkıhta, Kelam ilminde ve mahkemede rüya, delil olarak kabul edilmez. Rüya haktır ama doğru rüya gören ve rüyayı doğru şekilde yorumlayan kişiler azdır.  Rüya tabir etmek Allah (cc) vergisidir. Herkes rüya tabir edemez. Akıl ve mantık bu iş için yeterli değildir. Rüya, merhametli ve öğüt verebilecek durumda olanlara anlatılmalı, güzelce yorumlayamayacak kişilere söylenmemelidir. Rasulullah (sav) bir hadisinde ‘’ Rüya gören onu hiçkimseye söylemediği sürece o, bir kuşun ayağına bağlıdır (zuhur etmez); söylerse zuhur eder. Böyle olunca rüyanızı yalnız akıllı, sizi seven veya size öğüt verecek durumda olan kimselere söyleyin.’’ buyurmuştur. [8]

 

 İmam Malik’e (ra) ‘’Herkes rüya tabir eder mi?’’ diye sorulmuş ‘’Nübüvvetle oynanır mı?’’ demiştir. Yine İmam Malik ‘’ Rüyayı iyi tabir edenler yorumlasınlar. Eğer iyi görürse söylesin; iyi görmezse iyi söylesin veya sussun’’ demiştir. ‘’ İyi görmese de iyi olarak mı tabir etsin?’’ sorusuna, ‘’Hayır’’ demiş; sonra ‘’Rüya nübüvvetin parçasıdır. Nübüvvetle oynanmaz.’’ diye cevap vermiştir.[9]

 

 Bu anlatılanlardan da anlayacağınız üzere rüya meselesi, ciddi bir meseledir ancak bu noktada ilim sahibi olan kimselerin kaldırabileceği bir meseledir. Bizlere düşen, Rasulullah’ın (sav) uyarılarını dikkate alarak kötü bir rüya gördüğümüzde gördüğümüz rüyanın ve şeytanın şerrinden Allah’a (cc) sığınıp rüyanın hayra dönüşmesi için dua etmemizdir. Bu tür rüyaları ise kimseye anlatmamamızdır. Bize anlatılmasını da istemememizdir. İyi bir rüya gördükten sonra ise Allah’a (cc) hamd etmeli, sevinip bunu bir müjde olarak kabul etmeliyiz. 

 

Allah (cc) rüyalarımızı hayra çıkartsın,

Selam Hidayete Tabi Olanlara Olsun.

 

 

[1] Şamil İslam ansiklopedisi, rüya maddesi, c:7

[2] Buhari, Bed’ül vahy, 1

[3] es-Saffat, 102

[4] Yusuf, 4

[5] Yusuf, 36-49

[6] el Fetih, 27

[7] Müslim, Rü’ya, 6

[8] Tirmizi

[9] Şamil İslam Ansiklopedisi, kaynak hakkında detaylı bilgi mevcuttur.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.