Allah (c.c)’ın Yaptığı Yardım… Allah (c.c)’ın Verdiği Değer (1. Bölüm)
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd, kainatı yoktan var eden, yarattıklarına görev ve sorumluluk verip, onları başıboş bırakmayan, onlara serbest ve yasak ölçüsü belirleyen, emreden ve yasaklayan, her emri, her yasağı hikmetli olan, yerli yerinde olan, isabetli olan Allah Celle Celaluhu’na mahsustur.
Salat ve selam alemlere rahmet olarak gönderilen, hayatımızın her safhasında önderimiz ve örneğimiz olan Hz.
Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, aline, ashabına ve kıyamete kadar gelecek bütün müvahhitlerin üzerine olsun.
Allah’tan başkasına boyun eğmemek, itaat etmemek, kısacası Allah’tan başkasını Rab edinmemek ahdiyle yeryüzüne gelen insanın bu uğurda mücadele ederken sürekli olarak Allah Celle Celaluhu’nun yardımına muhtaçtır.
Bu sebeple kulluk şuurunun farkında olan bir müminin sürekli Allah’tan yardım talep etmesi gerekir.
Lakin yardım talebi kuru bir sözle olmaz.
Yardım talebi ihlaslı bir duayla, ihlaslı bir namazla, ihlaslı bir Kur’an, sünnet başvurusuyla yapılması gerekir ki, yardım edilenlerden olsun, istemiş olduğu yardım gerçekten bir yardım olsun.
“Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.” Bakara suresi 153. ayet.
“Bize itaat uğrunda cihad edenlere elbette yollarımızı gösteririz. Muhakkak ki Allah iyilik yapanlarla beraberdir.” Ankebut suresi 69. Ayet
“Rabbiniz buyurdu ki, Bana dua edin, size icabet edeyim. Bana dua etmekten büyüklenenler, küçülmüş kimseler olarak cehenneme gireceklerdir.” Mü’min suresi 60. ayet
“Muhakkak ki bu Kur’an, insanları en doğru yola iletir. Salih amel işleyen müminlere de, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.” İsra suresi 9.ayet.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.
Yüce Allah, son derece haya ve kerem sahibidir. Kendisine dua eden kulunun, ellerini ve ümitlerini, boşa çıkartmış bir şekilde, geri çevirmekten haya eder. Ebu Davud.
Allah Celle Celaluhu’nun, insana yaptığı yardımlardan, bir tanesi de vardır ki, insan, Bu yardımı anladığı vakit, hiçbir kimsenin kendisine bent olamayacağı, çağlayan bir sel gibi oluverir.
Her türlü engele ve zorluğa rağmen, çağlamaya devam eder.
İşte bu yardım, Allah’ın koluna verdiği değerdir, kıymettir.
Yeter ki insan, bunu anlayabilsin.
Allah Celle Celaluhu kuluna verdiği değeri anlayabilmek için şu ayet üzerinde tefekkür yapmamız bize yetecektir inşallah.
“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” Kadir suresi 3. ayet.
Bilindiği üzere Kadir gecesi yapılan ibadetler Allah indinde çok değerlidir, çok makbuldür.
O gecede kılınan iki rekatlık bir namazla kişi en az 80 küsur yıl boyunca her gün iki rekat namaz kılmış gibi olur.
Amennâ ve saddaknâ.
Peki Allah Celle Celaluhu Bu geceyi neden değerli kılmış, neden kıymetli kılmıştır?
“Biz onu, Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.” Kadir suresi 1. ayet
Kur’an-ı Kerim bu gece indirildiği için bin aydan daha hayırlı olmuştur.
bu gece. Dikkat edin, Kur’an bu geceye indirilmemiş.
Sadece inişine tanıklık ettiği için Allah onu diğer gecelerden ayırmış, onun kadrini yüceltmiş, kitabına ayet yapmış.
Peki o zaman soru şu, Kur’an’ın kendisine inmediği, sadece teet geçtiği gece böyle bir değere sahip olmuşsa, Kur’an’ın kendisine indirildiği, emanet edildiği insana Allah Celle Celaluhu nasıl bir değer, nasıl bir kıymet vermiştir?
gece sadece Kur’an’a yaptığı bu tanıklıkla böyle üstün bir hale gelmişse Kur’an’ı kalbine koyan insanlığın üstünlüğü nasıldır?
Makalemiz ikinci bölümüyle devam edecektir inşallah.
VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN.