BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
YILANLAR HİSLERİYLE YAŞAR
Hamd âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim, din gününün sahibi ALLAH Azze ve Celle’ye olsun. Salât ve Selam örneğimiz, önderimiz, liderimiz kendisine uyulmadığı ve izinden gidilmediği müddetçe kurtuluşun mümkün olmadığı Hz. Muhammed(sav)’e âline ve ashabına olsun İnşaAllah…
Şeytanın Sinsiliği, Nefsin Aldanışı ve Kalbin Korunması
Yılanlar, yönlerini belirlerken görme duyularından çok titreşimlere, sıcaklığa ve içgüdülerine güvenirler. Avlarını hisleriyle takip eder, sinsi bir bekleyişin ardından harekete geçerler. Kur’an’da adı geçmeyen fakat pek çok tefsirde geçen rivayetlere göre, şeytan, yılan kılığına girerek cennete gizlice girmiş ve Hz. Âdem ile Havva’ya yaklaşmıştır. Bu olayda yılan figürü, sadece bir hayvan değil, aynı zamanda sinsi planların, gizli niyetlerin ve içten içe yaklaşan tehlikelerin sembolüdür.
Şeytanın Cennete Girişi: Sinsiliğin İlk Örneği
Allah Teâlâ, Kur’an’da Âdem (a.s) ve Havva’nın cennetten çıkarılışını şöyle bildirir:
“Derken şeytan, oradan ayaklarını kaydırdı ve onları bulundukları yerden çıkardı…”
(Bakara, 2/36)
Tefsir âlimlerinden İbn Kesîr (rh.a), bu ayeti açıklarken bazı rivayetlerde şeytanın, yılan kılığına girerek cennete sızdığına işaret edildiğini belirtir:
“İblis, cennete girmesi yasaklandıktan sonra, bir yılanın içine girerek cennete girmiş ve vesvese vermiştir.”
(İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân)
Burada yılan, dışarıdan zararsız ve sessiz görünen ama içinde büyük bir tehlike barındıran bir varlıktır. Aynı şekilde insan da dış görünüşüyle değil, içinde taşıdığı niyetle değerlendirilir.
Kalbi Korumanın Gerekliliği
Şeytanın bu sinsi yöntemi, insanın duygularını ve hislerini hedef alır. Çünkü o bilir ki kalp karışırsa, akıl susturulur. Allah Resûlü (s.a.v.) buyurur:
“Dikkat edin! Vücutta bir et parçası vardır. O düzgün olursa bütün vücut düzgün olur. O bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin, o kalptir.”
(Buhârî, İmân, 39)
Yılan gibi yaşayan insanlar da hislerinin esiri olur. Duygularıyla hareket eder, hırslarıyla yön bulur, kinle yaklaşır, kıskançlıkla sokar. Kur’an bu halleri şöyle tasvir eder:
“Onların kalpleri vardır, fakat onunla (hakkı) kavramazlar; gözleri vardır, onunla (gerçeği) görmezler; kulakları vardır, onunla (hakikati) işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da sapkındırlar…”
(A’râf, 7/179)
Bu ayette tarif edilen insanlar da, tıpkı yılan gibi, duygularının dürtüsüyle hareket eder. Kalpleri hakikate kapalıdır; hisleriyle yaşar, şeytanın vesvesesine kolayca kanarlar.
Nefsin Peşinden Gitmek: Hislerle Yaşamak
İslam’da insanın en büyük düşmanı şeytan değil, nefsidir. Şeytan yalnızca vesvese verir; asıl tehlike, o vesveseyi benimseyen nefstir. İmam Gazâlî şöyle der:
“Nefsini temizlemeyen, içindeki yılanı besler. O yılan sessizdir; ama bir gün sahibini sokar.”
(İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn)
Hisleriyle yaşayan insan, nefsin peşine takılmış bir köle gibidir. Oysa Allah Teâlâ, aklı ve iradeyi bu tür zaaflara galip gelsin diye vermiştir:
“Hevâsını ilah edinen kişiyi gördün mü?”
(Furkan, 25/43)
Bu ayet, hislerinin, arzularının ve anlık dürtülerinin peşinden giden kişinin durumunu yılan gibi sürünen bir ruh haline benzetir. Yılanlar gibi gizli, tehlikeli ve sinsi…
Yılan İnsanlar: Münafıklık ve İkiyüzlülük
Yılanların bir başka özelliği de sessizce yaklaşmalarıdır. Münafıklar da böyledir. Allah, münafıkları Kur’an’da şöyle tanımlar:
“Onlar sizi gözetlerler. Size Allah’tan bir zafer gelirse, ‘Biz sizinle beraber değil miydik?’ derler. Kâfirlere bir pay isabet ederse, ‘Biz sizi desteklemedik mi?’ derler…”
(Nisâ, 4/141)
Bu davranış, sinsi bir varlığın tavrıdır. Ne tam dosttur ne açık düşman. Tıpkı yılan gibi, zamanı geldiğinde sokar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Mümin aynı delikten iki kez sokulmaz.”
(Buhârî, Edeb, 83)
Bu uyarı, hem şeytanın sinsi oyunlarına hem de insan görünümlü “yılanlara” karşı dikkatli olmayı öğütler.
Sonuç: Kalbi Korumak, Akılla Yaşamak
“Yılanlar hisleriyle yaşar” ama mümin, aklı ve vahiy rehberliğiyle yaşar. Onun pusulası nefsin arzuları değil, Allah’ın emridir. Kalbi korunan, gözü haramdan, dili yalandan, kulağı dedikodudan uzak tutulan kişi; ne şeytana, ne nefsine ne de yılan karakterli insanlara yenilmez.
Unutma: Şeytan, yılan kılığına girerek cennete bile sızdıysa, kalbine de sessizce sokulabilir. Ancak Rabbine sığınan bir kalp, o yılanı tanır ve sokulmasına izin vermez.
“Gerçekten, şeytanın hilesi zayıftır.”
(Nisâ, 4/76)