sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 149. VE 151. AYETLER

VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 149. VE 151. AYETLER
09.05.2025
17
A+
A-

Kâfirlere İtaatten Sakındırma

 

149- Ey iman edenler! Eğer kâfirlere itaat edecek olursanız, sizi ökçelerini­zin üstüne gerisin geriye döndürürler. Siz de hüsrana uğrayanlar olarak geri dönersiniz.

150- Hayır! Allah sizin mevlânızdır, O yardım edenlerin en hayırhsıdır.

151- Allah’ın hakkında hiç bir delil in­dirmediği şeyleri ona ortak koştukla­rından dolayı o kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Zalimlerin dönüp va­racağı yer ne kötüdür!

 

Nüzul Sebebi

 

  1. ayet-i kerimenin nüzulü ile ilgili olarak Ali (r.a.) şöyle demiştir: Bu ayet-i kerime münafıkların, bozguna uğramaları üzerine müminlere, “Haydi kardeşlerinize geri dönünüz ve tekrar onların dinine giriniz” demeleri üzerine nazil olmuştur. Hasan-ı Basrî (r.a.)’den ise şöyle dediği rivayet edilmiştir: Eğer sizler Yahudi ve Hristiyanların öğütlerine kulak verir ve bu öğütlerini kabul edecek olursanız… demektir. Çünkü onlar sizin sapmanızı istiyorlar, dinde sizi şüpheye düşürmeye çalışıp şöyle diyorlardı: Eğer Muhammed gerçek bir pey­gamber olsaydı mağlûp edilmez, O’na ve arkadaşlarına gelip çatan bu musibet­ler isabet etmezdi. O diğer insanlardan farkı olmayan bir kimsedir. Bir gün muzaffer olur, bir gün de bozguna uğrar.

es-Süddî’den de şöyle dediği rivayet edilmektedir: Eğer sizler Ebu Süfyan ve arkadaşlarına meyleder, onlardan eman isteyecek olursanız, sizleri eski di­ninize döndürürler.

  1. ayet-i kerimenin nüzulü ile ilgili olarak da es-Süddî şunları söyle­mektedir: Uhud günü Ebu Süfyan ve müşrikler Mekke’ye yönelip yola koyulun­ca yolun bir bölümüne geldikten sonra pişman olup şöyle dediler: Biz ne kötü iş yaptık! Onları öldürdük, nihayet geriye azıcık bir grup kalınca onları terk et­tik. Haydi geri dönün, onların kökünü kurutun. Fakat böyle bir karar verince Yüce Allah kalplerine korku saldı ve sonunda bu kararlarından vazgeçtiler. Yüce Allah da şu, “Allah’ın hakkında hiç bir delil indirmediği şeyleri ona ortak koştuklarından dolayı o kâfirlerin kalplerine korku salacağız” ayetini indirdi. [1][19]

 

Açıklaması

 

Yüce Allah mümin kullarını kâfir ve münafıklara itaat etmekten sakındır-maktadır. Çünkü onlara itaat etmek dünya ve ahirette insanı geriletir. Bundan dolayı şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler, eğer sizin dininizi inkâr eden, peygamberinizin peygamberliğini fcabu] ÇtlBÇyen jjbu Şüjyan ve arkadaşları İle münafıkların önderi olan Abdullah b. Ubeyy ile ona tabi olanlara, Yahudi ve Hıristiyanların elebaşılarına itaat edecek olursanız, imandan sonra bunlar sizi kâfirler olarak gerisin geri döndürürler. Sizler de İslâm’ın izzeti ile aziz olduk­tan sonra küfrün zilleti ile ve düşmanlarınızın sizlere tahakküm etmesi ile yer­yüzünde iktidar sahibi olma, devlet sahibi olmak imkânlarından mahrum kala­rak zarara uğrayanlar olursunuz. Halbuki bunlar samimi müminlere Yüce Al­lah’ın şu vaadinde söz konusu edilmektedir:

“Sizden iman edip salih amel işleyenleri Allah yeryüzünde mutlaka halife yapmayı vaad etti. Onlardan öncekileri halife yaptığı gibi. Ta ki kendileri için razı olduğu dini onlar için tam anlamıyla iktidara getirsin ve korkulardan son­ra bu korkularını güvenliğe değiştirsin…” (Nûr, 24/55). Sizler işte bu kâfirlere itaat edecek olursanız, ahirette de Allah’ın nimet ve sevaplarından mahrum edilmek, cehennemde de Allah’ın azap ve cezasına maruz bırakılmak suretiyle ziyan edenlerden olursunuz.

O bakımdan sizler kâfirlerin yardım ve destek vermelerine, onların aldat­malarına aldırış etmeyin. Çünkü sizin yardımcınız, desteğiniz bir diğer ayet-i kerimede de buyurulduğu gibi, Yüce Allah’tır. “Biliniz ki Allah sizin mevlânız-dır, o ne güzel mevlâ ve ne güzel yardımcıdır!” (Enfâl, 8/40). Yüce Allah izzeti, Rasulüne ve müminlere takdir buyurmuştur. “İzzet Allah’ın, Rasulünün ve mü­minlerindir.” (Münafikûn, 63/8). Yine salihleri veli edinmek, kâfirleri desteksiz ve yardımsız bırakmak şeklinde Yüce Allah’ın sünneti cereyan edegelmiştir: “Acaba onlar yeryüzünde gezip kendilerinden öcekilerin akibetlerinin nasıl ol­duğuna bakmadılar mı1? Allah onları terk etmiştir. Kâfirler için de onların ben­zerleri vardır. Bunun sebebi şudur: Allah iman edenlerin velisidir, kâfirlerin ise velisi yoktur.” (Muhammed, 47/10-11).

Yüce Allah’ın müminlere yardım ve destek oluşunun tecellilerinden birisi de Allah’a şirk koşmaları sebebiyle kâfirlerin kalplerine korku salmasıdır. Bu­nun bir diğer sebebi ise kâfirlerin Allah’tan başka bir takım putları ve taşları mabut edinmeleridir. Bunların ibadete lâyık olduklarına, Allah ve yaratıkları arasında vasıta olduklarına dair aklî olsun maddî olsun en ufak bir delil yok­tur. Onların bu putlara tapınma hakkındaki biricik delilleri bunlara tapar bul­dukları atalarını taklit etmekten ibarettir: “Biz babalarımızı bir ümmet (din) üzere bulduk ve şüphesiz biz onların izlerine uyanlarız.” (Zuhruf, 43/23) Onlar hakikatte hayal, vehim ve vesvese içinde gelip geçen duyguların etkili olduğu­na güvenip dayanıyorlar. Bu ise onların akıl ve kalplerinin tutarsızlığı ve dü­şüncelerinin bozukluğu, ruh zaaflığı sonucunu verir. Onların sonunda ahirette yerleşecekleri yer ateştir. Bu ise zulüm, küfür, hakka ve hak ehline karşı inat­larından dolavıdır. Onların varm barınacakları ver ne kadar kötü bir verdir!

Onlar kötü davranışları sebebiyle hem kendilerine hem insanlara zulmetmiş kimselerdir. Onlar uygarlık ve medeniyetin esaslarını kaybetmişlerdir. Onlar müminleri dinlerine sımsıkı sardır halde görecek olurlarsa, ruhlarındaki şüp­heleri daha çok artar, içlerindeki korku, dehşet ve huzursuzluk devam edip gi­der. [2][20]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.