TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUNUS SURESİ 16. VE 20. AYETLER

16- Ey Muhammcd, de ki: “Eğer Allah dileseydi Kur’anı size okumazdım. Allah da onu size bildirmezdi. Ben o, Kur’an gcnıcdcn önce yıllarca aranızda bulundum. Hiç aklınızı kullanamaz mısınız?
Ey Muhammed, onlara de ki: “Eğer Allah dileseydi ben size bu Kur’anı okumazdım. O da size bunu bildirmiş olmazdı. Ben, bana vahiy gelmeden önce kırk yıl sizin içinizde kaldım. O süre içinde böyle bir iddiada bulundum um? Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz? Şayet ben böyle bir şeyi uyduracak olsaydım bunu daha önce yapardım.
Âyet-i kerime, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in, hak Peygamber olduğunu beyan etmektedir. Zira o, müşriklerin arasında kırk yıl yaşamıştır. Hayatının bu bölümünde davranışlarıyla, aklı ve güvenirliliği ile hep seçkin bir şahsiyet olarak tanınmıştır. Kırk yaşından sonra, böyle mümtaz bir şahsiyetin, kendiliğinden kitap uydurup ve bunu, Allah tarafından gönderildiğini söylemesi mümkün müdür? Bunun böyle olduğun iddia etmek akıl işi değildir.
Ebu Süfyan b Harb, henüz Müslüman olmadan önce, Bizans imparatoru Meraki i yüs ile karşılaşıp Resulullah (s.a.v.) hakkında konuşurken, Herakliyüs Ebu Süfyana: “O kişi bu iddiada bulunmadan önce siz onu hiç yalanla itham etmiş miydiniz?” diye sorunca Ebu Süfyan “Hayır” demiş Herakliyüs de “Ben sana,” o kişi bu iddiada bulunmadan önce siz onu hiç yalancılıkla itham etmiş iniydiniz?” dedim. Sen “Hayır” dedin. Bundan anladım ki, insanlara karşı yalan söylemeyen bu şahıs, Allaha karşı da yalan söylemez.” demiştir[1][20]
17- Allaha yalan iftira eden veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Şüphesiz ki suçlular, hiçbir zaman kurtuluşa eremezler.
Kendisi Peygamber olmadığı halde: “Ben, Allah tarafından gönderilmiş bir Peygamberim.” diyerek Alîaha iftirada bulunandan ve Allanın âyetlerini yalanlayandan daha zalim, daha şerli kim olabilir? Şüphesiz ki dünyadayken, inkarcılıkta bulunmak suretiyle en büyük suçu işleyen kimse asla kurtuluşa eremez. [2][21]
18- Onlar, Allahi bırakıp kendilerine zarar veya fayda veremeyen şeylere tapar ve “Bunlar, Allah katında şefaatçilerimizdir.” dcrlcr.Ey Muhammed, de ki: “Göklerde ve yerde Allanın bilmediği bir şeyi mi ona haber veriyorsunuz?” Allah, onların ortak koştuklarından yücedir, beridir.
Müşrikler, Allahı bırakıp, kendilerine herhangi bir zarar veya menfaat vermekten âciz olan şeylere taparlar ve onlara: “Biz bunlara: Allah katında bize şefaatçi olmaları için tapıyoruz.” derler.
Ey Muhammed, sen de onlara de ki: “Siz Allaha, göklerde ve yerde bulunmayan bir şeye mi haber veriyorsunuz?” Allah, müşriklerin ortak koşmalarından münezzehtir, yücedir. [3][22]
19- İnsanlar, sadece tek bir ümmet idiler. Sonra ihtilafa düştüler. Eğer rabbinin geçmişteki bir sözü olmasaydı, ihtilaf ettikleri hususlarda aralarında hüküm verilmiş olurdu.
İnsanlar, aynı dine mensup tek bir ümmetti. Fakat dinleri hususunda ihtilafa düştüler. Böylece yollan ayrıldı. Eğer rabbinin “Bir topluluğun eceli gelmeden helak edilmeyecektir.” şeklindeki sözü olmasaydı, ihtilaf ettikleri hususlarda, onların aralannda hükmünü verir» hak yolda olanları kurtarır, bâtıl yolda olanları ise helak ederdi.
Abdullah b. Abbas diyor ki: “Âdem aleyhisselam ile Nuh aleyhisselam arasında on ümmet geçti. Bunların hepsi müslümandı. Sonra insanlar arasında ihtilaf çıktı. Bazı insanlar Allahı bırakıp putlara ve heykellere tapar oldular. Allah, bunlara âyetleriyle, mucizeleriyle birlikte Peygamberler gönderdi ki “Helak olan da açıkça delili gördükten sonra helak olsun yaşayanlar da açıkça delili gördükten sonra yaşasın.” [4][23]
20- Kâfiler: “Rabbindcn Muhammedc bir mucize indİrilsc ya” derler. De ki: “Gaybı bilmek ancak A Ihı ha aittir. Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.”
Allaha ortak koşan kâfirler: “Muhammede rabbi tarafından bir mucize in-dirilse ya. Böylece biz onun, söylediklerinde haklı olduğunu anlarız.” derler. Ey Muhammed sen onlara cevaben de ki: “Böyle bir mucizenin gönderilip gönderilmemesi Alan aitttir. Onun gelip gelmeyeceğini ben bilmem. Çünkü gaybı ancak Allah bilir. Sizden veya bizden haksız olanlar için Allahm göndereceği âcil azabı bekleyin. Ben de onu bekleyenlerdenim.” [5][24]